Dört aylık bir sürenin, Yunanistan ve Türkiye’nin sık sık yaşanan aşırı gerilim dönemlerinde nihayet sayfayı çevirip çeviremeyeceğini belirlemesi ve sınırlandırmaya ilişkin temel ikili anlaşmazlığı çözmek için Lahey’deki Uluslararası Adalet Divanı’na başvurma yolunu açması bekleniyor. kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge (MEB).
Yunanistan Başbakanı Kyriakos Mitsotakis ve Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz Çarşamba günü Vilnius’ta düzenlenen NATO zirvesinde bir saat süren görüşmelerinde, ilgili dışişleri bakanları Giorgos Gerapetritis ve Hakan Fidan arasında derinlemesine görüşmeler yapılmasına yeşil ışık yaktı.
Bu tartışmalar, Atina ve Ankara’nın ikili anlaşmazlıkların özüne ilişkin somut sonuçlara ulaşıp ulaşamayacağını belirleyecek olan iki önemli kilometre taşıyla fiilen bağlantılıdır.
İlk kilometre taşı, Miçotakis ile Erdoğan arasında Eylül ayında BM Genel Kurulu oturum aralarında yapılması beklenen yeni görüşme. İkincisi, Yunanistan ile Türkiye arasında Vilnius’ta kararlaştırılan ve Kasım ayında Selanik’te yapılması kararlaştırılan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’dir.
Başbakan yakınlarına göre Miçotakis, “deniz bölgeleri” dosyasını açarak, Yunanistan-Türkiye ilişkilerinin normalleşmesini ve gerilimin sona ermesini isteyen “toplumu dinlemekten” çekinmediğini bir kez daha göstermiştir. Ege’de.
Bu amaçla, siyasi maliyetleri de içerebilecek zorlu bir müzakere “riski”ni üstlenmeye hazır görünüyor.
Mitstotakis, geçen haftaki toplantıda Erdoğan’ın en azından retorik düzeyde büyük adımı kendisi atmaya hazır göründüğü düşünülürse, “tarihe sırtımızı dönmenin” bir hata olacağını da kaydetti.
Hem Miçotakis hem de Erdoğan kendi ülkelerinde güçlü siyasi yetkiler aldığından, esasen Vilnius’ta büyük bir fırsat penceresi belirlendi. Türk cumhurbaşkanının görev süresinin son döneminde olması da önemlidir.
“Şimdi değilse ne zaman?” Kathimerini’ye, Yunanistan-Türkiye ilişkilerindeki son gelişmelerin özüne yakından aşina olan bir kişi söyledi.
Ayrıca, ABD’nin dünyanın bu bölgesinde istikrarı sağlamak amacıyla Türk-Yunan ihtilaflarını çözme girişimini aktif olarak destekleyeceği açıktır.