Geçen yıl Şubat depremi öncesi revizyonist döneme dönüş sinyali veren Türkiye, Doğu Ege’deki Yunan adalarına ilişkin görüşlerini yeniden belirtiyor ve Yunanistan’ın egemenliğini bu adaların askerden arındırılmasına bağlıyor.
Türk yetkililer, gelecek hafta Ege Denizi’nin doğu ve güneydoğusu, Psara ile Sakız Adası arasında ve Kerpe Adası’nın doğusu ve batısında yapılması planlanan Yunan havacılık tatbikatı Trident vesilesiyle perşembe günü havacılara yönelik art arda üç bildirim (NOTAM’lar) aracılığıyla askerden arındırma görüşünü yineledi.
Yunanistan, bu alanların tamamı Atina Uçuş Bilgi Bölgesi (FIR) içerisinde yer aldığından tatbikatı NOTAM sistemi aracılığıyla duyurmuştu.
Kerpe Adası’na atıfta bulunan NOTAM’da Türk yetkililer, adanın Yunanca yerine Türkçe ve İtalyanca adlarını kullanarak 1947 Paris Barış Anlaşmalarına atıfta bulunarak, bu alanların herhangi bir askeri eğitim veya tatbikat senaryosunun dışında tutulması gerektiğini iddia etti. Ayrıca, Yunanistan’ın tatbikatının, Doğu Ege adalarının askerden arındırılmış statüsüne ilişkin 1914 tarihli kararın ihlali olduğuna da dikkat çekildi. Lozan Antlaşması’na da atıf yapılıyor ve bu antlaşmaya göre Agios Efstratios, Limnos ve Midilli adalarının da askerden arındırılmış sayıldığı ileri sürülüyor. Benzer atıflar Sakız Adası ve Psara için de yapılıyor. Bilgili kaynaklara göre Türkiye, çeşitli kanallar aracılığıyla Doğu Ege’ye yönelik görüşlerini yavaş yavaş geri getiriyor.
Ocak ayında Ankara, Yunan Silahlı Kuvvetlerinin resmi olarak duyurduğu tatbikatlara ilişkin diplomatik kanallar aracılığıyla protestosunu bildirdi.
Ayrıca, daha birkaç gün önce Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın, özellikle “Ege adalarının statüsü, askersizleştirme ve hava sahası”na atıfta bulunarak, Yunanistan-Türkiye ilişkilerinde “uzun süredir devam eden sorunlardan” söz ettiğini de belirtelim.
Atina ise bu hamleleri bir yandan Ankara’nın sahadaki ciddi sakinlik döneminde pozisyonunu koruma çabası, diğer yandan da Ege ve Akdeniz’deki durgunluğun devam ettiği mesajını verme çabası olarak görüyor. Doğu Akdeniz sonsuza kadar varlığını sürdüremez. Atina aynı zamanda tutumunu Türkiye’de yapılacak yerel seçimlere de bağlıyor.
Atina, bu gelişmeleri izlerken, 11 Mart’ta yapılması planlanan Siyasi Diyalog aşamasını da içeren Yunan-Türk temaslarında sonraki adımlara hazırlanırken, Kyriakos Mitsotakis ile Recep Tayyip Erdoğan arasındaki görüşme Mayıs ayının ilk yarısında gerçekleşecek.