Trafik sigortası; seyir halindeki bir motorlu aracın, kaza yapması ve hatalı olması durumunda, zarar verdiği aracın bütün hasarlarının ödemesini yapan bir güvencedir. Yani sigortalı araç kazaya neden olduğunda, hatasız olan aracın bütün hasarları sigorta şirketi tarafından karşılanmaktadır. Aracın sigortalı olması böyle durumlarda oldukça avantajlıdır. Ancak bu avantajının yanında, kanunen her aracın trafik sigortası çıkarması zorunludur. Sigortasız hiç bir araç trafiğe çıkamamaktadır.
Sigortasız aracın trafiğe çıkması ve bunun tespit edilmesi sonucunda, araç sahibine oldukça yüklü cezalar kesilmektedir. Maddi cezaların yanında manevi cezalar da bulunmaktadır. Öncelikle araç, sigortasız bir şekilde trafiğe çıktığı için kanunen bir suç işlemiş sayılmaktadır. Araç trafikte tespit edildiği an çekilmekte ve trafik şube otoparklarına götürülmektedir. Araç sahibi bu durumda hiç bir hak ile aracının alınmasını engelleyemez. Aracın şube otoparklarından alınması için öncelikle sigorta işlemlerinin başlatılmış olması gerekmektedir. Aynı zamanda resmi belgelerinin de araç sahibinin elinde olması gerekmektedir. Bunun yanında ayrıca bir para cezası uygulanmaktadır. Araç sahibi parayı ödeyerek, sigorta işlemlerini de tamamlayarak şube otoparklarından aracını alabilir. Ancak orada da otoparkta kalan aracı için, aracın otoparkta kaldığı süre için günlük olarak otopark ücreti ödemektedir. Sigortasız aracın trafiğe çıkması ve tespit edilmesi bu gibi sorunlara yol açmaktadır. Bu sadece aracın trafiğe çıktığının tespit edilmesi sonucu verilen cezalardır. Bir de aracın hem sigortasız trafiğe çıkması hem de bir kazaya neden olması bu cezaların kat kat üzerinde cezalara çarptırılmaya neden olabilmektedir. Ayrıca kaza durumunda sigortasız araç hatalı ise, hem sigortasız araç kullandığı, hem de karşı tarafa zarar verdiği için birçok ceza verilmektedir. Karşı tarafın bütün hasarlarını sigorta karşılarken, sigortasız araç böyle bir avantajdan faydalanmamaktadır.
Trafik sigortası zorunluluğunun yanında bir de kaza durumunda, karşı tarafa verilen hasarların karşılanmasını sağlamaktadır. Bu oldukça büyük bir avantajdır. Ancak araçlarına trafik sigortası yaptırmak isteyenler öncelikle sigortada limit durumlarını sormaktadırlar. Sigorta limitleri oldukça farklı miktarlarda görülmektedir. Bu farklılığın birçok nedeni bulunmaktadır. Özellikle alt limit kavramı genellikle merak edilen trafik sigortası ile ilgili sorulardan biridir. Sigorta çıkarma durumunda, sigortacılar belirli kriterleri sigorta talebinde bulunan kişiye anlatılmakta ve kişiyi bilgilendirmektedirler. Kişilerin en fazla merak ettiği trafik sigortasında alt limit sorusu olmaktadır. Trafik sigortalarında belli kat sayılarla hesaplanan asgari limitler önceden belirlenmektedir. Bu özellikle toplu taşıma araçlarında aracın alabildiği kişi sayısına göre belirlenmektedir. Ayrıca kazanın derecesi de alt limitin kriterleri bakımından etkileyici niteliklerdir. Bu limitler her yıl değişim göstermektedir. Bunun için güncel değerlerin bilinmesi gerekir ki bu da sigorta talebi sırasında anlatılmaktadır. Yani trafik sigortasında limit neye göre belirlenir diye merak edenler için, sigorta şirketleri gerekli açıklamaları yapmaktadır. Elbette sigortada alt limit belirlemede etkin bir madde de araç gruplarıdır. Yani motorlu taşıtlar bazı özelliklerine göre belli gruplandırma içerisinde bulunmaktadır. Bu araç türlerine göre belli limit belirleme hesabı yapılmaktadır. Limitler bu şekilde her araç için farklı hesaplama ile yapılmaktadır.
Sigorta limitleri hasar türüne göre de değişmektedir. Yani bir kaza durumunda karşı tarafın ne derecede hasar gördüğü de oldukça önemlidir. Karşı tarafta her hangi bir can kaybı yaşanmamış ve sadece araç hasar görmüşse, aracın hasarları karşılanmaktadır. Bu hasarlar da belli kriterlere göre belirlenmektedir. Bunun yanında aracın hasar görmesiyle birlikte her hangi bir yaralanma ya da ölüm olayı gerçekleşmişse, bunun için de ayrı limit belirleme işlemi yapılmaktadır. Yaralanan ve sakatlananlar durumunda hastane masrafları, ölen kişiler için yakınlarına verilen para miktarı gibi durumlar göz önüne alınarak hesaplama yapılmaktadır. Bu gibi farklı sonuçlarda, farklı ödemeler görülmektedir. Ayrıca her yıl ödenecek tutar değişmektedir ve buna bağlı olarak primler de değişmektedir. Trafik sigortasında talep üzerine limit değişimi yapılmaktadır.
Trafik sigortası genel anlamda üçüncü şahısların araçlarının güvence altına alınması anlamına gelmektedir. Ancak birçok araç sahibi kendi araçlarını da güvence altına almak istemektedirler. Bunun için, poliçe sahibinin de teminat kapsamına girmesi için trafik sigortası poliçeleri artı teminatlı olarak düzenlenebilmektedir. Bu araç sahibinin isteği üzerine ekstra olarak yapılmaktadır. Bu şekilde araç sahibi kaza durumunda kendisi hatalı olması durumunda ve aracının da hasar görmesi sonucunda, aracının hasarlarını sigortanın karşılamasını sağlamaktadır. Birçok poliçe sahibi bu şekilde kendi araçlarını da güvence altına almaktadırlar. Bu şekilde sigortalı aracın da, hasara neden olduğu aracın da hasarlarını karşılamış olmaktadır. Trafik sigortası bu nedenle oldukça önem arz etmektedir. Trafik sigortasının bu ödemeyi yapması, poliçe sahibinin hatalı olması durumlarında geçerlidir. Yani poliçe sahibinin istemeyerek ya da bir ihmal üzerine kazaya neden olması durumunda trafik sigortasından faydalanmaktadır. Kanunen zorunlu olmasının yanında araç sahibini birçok sorunla karşı karşıya gelmesini de engellemektedir. Hem maddi anlamda hem da manevi anlamda araç sahibinin yararına bir sigortadır.