Zaten küresel ölçekte aşırı doymuş bir destinasyon olarak olumsuz bir örnek teşkil eden popüler Santorini adası, giderek yapılaşmayla kaplanarak zaten zor olan bir durum daha da içinden çıkılmaz hale geliyor.
Santorini Belediye Başkanı Nikos Zorzos, Kathimerini’ye yaptığı açıklamada, “Adanın yapılarla kaplı yüzeyi yüzde 20’ye ulaşıyor, bu da Attika’dan daha yüksek” dedi.
Bu nedenle, “adada tek bir yeni otel yatağı, tek bir yeni kısa dönemli kiralık yatak yapılmasına izin verilmemeli” ve şehir sınırları dışında inşaat “tamamen durdurulmalı” diye talepte bulunuyor. Ayrıca, inşaat geliştirmenin “katlanarak ve mantıksız bir şekilde” gerçekleştiği adanın altyapısının iyileştirilmesi için yardım istiyor.
Adada katma değeri düşük turizmin anarşik ve dar görüşlü bir şekilde gelişmesinin yarattığı sorunlar nedeniyle, yüksek katma değerli hizmet sunan ve yerel ekonomiye gerçek anlamda katkı sağlayan ciddi turizm işletmelerinin baltalanması tesadüf değildir.
Santorini, Girit ve diğer komşu adalardan gelen kruvaziyer gemileri ve günübirlik gezi yapanların neden olduğu aşırı turizmin baskısı altında zaten eziliyor.
Bu hareketliliğe, 500’den fazla büyük otobüs, 4.000 minibüs ve kamyonet, 10.000’den fazla günlük ziyaretçi ve yüzlerce ATV’nin de eklenmesiyle, yetersiz yol ağı ve Oia, Fira ve bir zamanlar huzurlu olan diğer köylerin dar sokaklarında dolaşan bölge sakinlerinin arabaları ve kiralık araçları da ekleniyor.
Kaynaklar sınırlıdır ve yerel yönetimin kruvaziyer gemisi yolcularına sembolik bir ücret bile uygulayamaması anlamlıdır: Yasa, kruvaziyer gemisi yolcuları için izin verilen maksimum ücreti yolcu başına sadece 0,35 € olarak belirler. Bu ücret belediyeler tarafından liman fonlarından toplanır ve Yunanistan genelinde aynıdır.