Beyaz travertenleriyle görsel zenginliğine sahip Pamukkale, zengin termal kaynaklar üzerine kurulan uluslararası nitelikteki tedavi merkeziyle dünyanın farklı ülkelerinden hastaların da tercihi oldu Özel tıp merkezinin Yönetim Kurulu Başkanı Sehil: “Burası diğer tıbbi müdahalelere rağmen iyileşemeyen, çok uzun zaman tedaviye ihtiyaç duyan hastalıkların iyileşmesi için ideal bir bölge” Felçli oğlunun tedavisi için Almanya’dan gelen Zincir: “Buradaki tedavi çok iyi gidiyor. Oğlum ayakta durabilme pozisyonuna geldi. Suyun içinde yürüyor”
Beyaz travertenleriyle her yıl 1 milyona yakın turistin ziyaret ettiği Pamukkale, ileri teknolojiyle tedavi imkanlarının sunulduğu termal tesisle felç gibi ağır fiziksel hastalıklara şifa arayan farklı ülkelerden hastaların da umudu oldu.
Pamukkale’de kaplıca tesislerinin yoğunlaştığı Karahayıt bölgesinde 2015 yılında hizmete giren uluslararası tıp merkezinin yabancı devletlerle yaptığı protokolle başladığı termal turizm hareketi sürüyor.
Geleneksel kaplıca tedavilerinin yanında robotik teknolojiler, akapunktur, nöral terapi, elektro terapi, PRP gibi yöntemlerin de uygulandığı merkezde özellikle yüksek ihtisas ve uzun süreli tedavi gerektiren hastalıklara şifa aranıyor.
– 2 yıla uzanan tedaviler
Özel tıp merkezinin Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Sehil, 140 hasta kapasitesi merkezin Almanya, Hollanda, Rusya, Azerbaycan, İsveç, Suudi Arabistan başta olmak üzere 20’ye aşkın ülkeden hastaya hizmet verdiğini belirtti.
Pamukkale’ye yapılan yatırımlarla bölgenin, sağlık turizminde uluslararası standarda ulaştığını, sağlığa kavuşturduğu hastalarla ününün giderek yayıldığını belirten Sehil, şu bilgileri verdi:
“AB ve çevre ülkelerin sağlık bakanlıkları ve sigorta kuruluşlarıyla yaptığımız anlaşmalar sayesinde Pamukkale’ye şifa bulmak için gelen turist sayısı her geçen yıl katlanarak artıyor. Yılda 900 – 1000 arası hasta ağırlıyoruz. Burada hastaların 6 aydan 2 yıla uzayan tedavi süreleri oluyor. Anlaşmalar kapsamında gelen hastaların yanında buranın ününü duyarak başvuran da çok sayıda hasta var.
Buraya uçak ambulansla gelip yürüyerek giden hastalarımız oldu. Tüm tedavileri içinde barındıran uzun süreli tedavi imkanı sağlamamız nedeniyle ilgi görüyoruz. Burası diğer tıbbi müdahalelere rağmen iyileşemeyen, çok uzun zaman tedaviye ihtiyaç duyan hastalıkların iyileşmesi için ideal bir bölge. Hastalar burada uygun konaklama imkanları da bulabiliyor. Avrupa’daki rakiplerimize göre 12 ay boyunca tedavi sunabilen bir bölgedeyiz. Rakiplerimiz ancak 6 ay çalışabiliyor.”
Yaptıkları bağlantılarla 2018-2019 döneminde çok daha iyi bir performans beklediklerini dile getiren Sehil, Pamukkale’nin “son umutla başvuru yapılıp şifa bulunan bir merkez” olarak markalaşacağını söyledi.
Sağlık merkezinde ağırlıklı olarak fizik tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerini sunduklarını, ağrı ve dermatoloji ünitelerinin de bulunduğunu kaydeden Sehil, ancak asıl işlerinin felç gibi ağır sorunlara sahip hastaları iyileştirmek olduğunu ifade etti.
– “Tedaviye cevap veriyor”
Almanya’nın Frankfurt şehrinden gelen Muhammet Zincir (26) de merkezde bir yıldır felç tedavisi görüyor.
Baba İbrahim Zincir, yaptığı açıklamada oğlunun trafik kazası sonrasında felç olduğunu, 9 yıl Almanya’da tedavi gördüğünü ancak tedavide aşama kaydedemediklerini belirtti.
Son umut olarak Denizli’ye geldiklerini söyleyen Zincir, “Buradaki tedavi çok iyi gidiyor. Oğlum ayakta durabilme pozisyonuna geldi. Suyun içinde yürüyor. İlk geldiğimizde ayakları düzdü, kolu yapışıktı ve kendinde değildi. Ama burada tedaviye cevap veriyor. Sağolsun doktorlarımız, dünyada bir tane.” dedi.
– Gazzeli Reyan da ayağa kalktı
Filistin’in Gazze şehrinden geldikleri İstanbul’da bir otomobilin çarpması sonrası beyin kanaması geçiren ve 8 ay komada kalan Hiyam Reyan da Denizli’de şifa arıyor.
7 yaşındaki kızın annesi Eman Reyan, kızının kaza sonrası konuşma ve yürüme yetisini kaybettiğini anlatarak, “Yaklaşık 1 aydır buradayız ve kızım gözle görülür biçimde iyileşiyor. Yavaş yavaş ayakta durmaya ve adım atmaya başladı. Bundan önce bir çok merkeze gitmiştik, sonuç alamayınca umutlarımızı yitirmiştik. Burada gayet iyi gidiyor.” dedi.
TCDD’de çalıştığı sırada vagondan düşerek beli kırılan Celal Dilbaz da ise bir yıllık tedavi sonucu değnek yardımıyla yürümeye başladığını söyledi.