II.Dünya Savaşı ile ilgili çıkan yeni bir belgeselde anlatıldığına göre, İngiliz kraliyet ailesinin değerli taşları Nazilerden korunmak için Windsor Kalesi’nde yeraltına gömüldü.
Alman Luftwaffe’nin hava saldırısı yaptığı sırada, İngiliz Kral VI George, saray personeli olan Crown Jewels’tan değerli eşyaları, Londra Kulesi’nden kaldırması için emir verdi. Öncesinde içinde bisküvi bulunan bir teneke kutu içinde sakladılar.
Times (U.K.) ‘ya göre, mücevherlerin çıkarılması ve saklanması uzun süre söylentilere yol açtı. İngiltere’nin Berkshire şehrinde kraliyet ikametgâhı olan Windsor Kalesinde saklandığına inanılıyor. Diğer ihtimal ise mücevherlerin ülke dışına çıkarılarak, Kanada Galler’de mağarada saklanmış olabileceği. Buranın Devonshire cezaevindeki bir gizli tünel olduğu söyleniliyor.
Operasyon o kadar gizli tutuldu ki, o zamanlar bir prenses olan Kraliçe II. Elizabeth bile paha biçilmez taşların nerede olduğunu bilmiyordu. Kraliçe II. Elizabeth bu ilginç detayları BBC belgeselinin çekimleri sırasında öğrendiğini açıkladı.
Kraliyet yorumcusu Alistair Bruce ve kraliyet kütüphanecisi ve kraliçe arşivleri yardımcısı Oliver Urquhart Irvine bir dizi mektuptan bahsetti. Mektuplarda, o zamanki kraliyet kütüphanecisi olan Sir Owen Morshead, Kraliçe Mery’ye (Kral VI. George’un annesi), Parlamento açılışı sırasında Hükümdarın giydiği İmparatorluk Devleti Tacı’ndan en değerli mücevherleri nasıl çıkardığını açıklıyor.
1937’de VI.George’un taç giyme töreni için yapılan etkileyici taç, Kraliyet Koleksiyon Görevlisinin bildirdiğine göre, 2868 adet elmas, 17 safir, 11 zümrüt ve 269 inci ile süslenmiştir.
Taç, Siyah Prensin Yakutu (Morshead) denilen kask (1367’de Galler Prensi Edward’a bir İspanyol kralı tarafından verildiğine ve daha sonra Agincourt Savaşı sırasında giyildiğine inanılıyor) ve St. Edward’ın (11.yüzyılda Anglo-Sakson Kralı) Safiri ve tokaları arasında bir bisküvi kutusunda saklandı. Britanyalılar arasında hâlâ popüler olan sert ve kuru Oliver bisküvileri, Regency dönemi doktoru tarafından gut ve obezite hastalarına yardım etmek için üretilmişti.
Saray personeli Windsor Kalesi’ne giden güvenli girişlerden birinin altına derin bir çukur kazdı. Kazılar Luftwaffe tarafından tespit edilmemesi için geceleri yapılıyordu. Bruce Times’a yaptığı açıklamada, gece uçuşları yapan Nazi uçaklarından ise “tenteler ile gizlenmek zorunda kaldılar” diyor. İçinde mücevherlerin bulunduğu bisküvi kutularını çelik kapılı, özel inşa edilmiş bir odanın içine kilitlediler. Bu odaya, bugün hala var olan bir kapıyla ulaşılabilir.
II.Dünya Savaşı sırasında, Kraliyet Mücevherlerini güvende tutmanın ötesinde, Kral VI.George, 1936’da eşi Wallis Simpon’la boşanma kriziyle gündeme gelen kardeşi VIII. Edward’a göre tahtta kalma açısından daha şanslıydı.
Netflix serisi izleyicileri The Crown’ı hatırlayacaktır, Windsor Dük ve Düşesi, 1937’de Berchtesgaden’deki tatilinde Hitler’i ziyaret eden Nazilere karşı oldukça sempatik davranmıştı. Hatta kendisini kardeşinin yerine tahta yeniden çıkarması için bir Nazi planına katıldı. Edward’ın Nazi yanlısı geçmişi, savaş sonrası Alman diplomatik kâğıtları olarak bilinen Marburg Dosyalarının keşfi ile ortaya çıktı.
Kral VI.George, beklenmedik bir şekilde 1952’de öldü ve 27 yaşındaki kızını tahta çıktı