Yunanistan ve Türkiye, son iki gündür cesaret verici işaretler vererek, iki ülke arasındaki Meriç sınırındaki göç akımları konusunda bir anlayış mesajı vermeye çalıştılar.

Belirgin bir şekilde, Çarşamba sabahı, Türk makamlarının inisiyatifiyle, Nea Vyssa yakınlarındaki Meriç Nehri üzerindeki bir adada birkaç gündür mahsur kalan 300 kadar mültecinin/göçmenin çoğu çıkarıldı.

Polis kaynakları, Türk sivil koruma birliklerinin adacıktaki mültecilerin/göçmenlerin çoğunu tahliye ederek Türkiye’ye naklettiğini söyledi.

Daha önce Türk yetkililer, mültecileri/göçmenleri bölgeyi terk etmeye çağırmak için hoparlörler ve cep telefonları kullanmıştı. Yunan makamları ses sinyallerini benzer şekilde kullandı. Göçmenleri çıkarma operasyonu çarşamba akşamına kadar sürdü.

Söz konusu adada yabancı uyrukluların varlığı, STK Alarm Phone tarafından 3 Haziran gibi erken bir tarihte kamuoyuna duyurulmuştu ve örgüt, Salı gecesi bir Twitter gönderisinde adadaki toplam 330 kişiden oluşan üç farklı gruptan bahsediyordu. Tweet, “Birçoğu birkaç gündür adacıkta mahsur kaldı” dedi.

Adacıkta göçmenlerin yanı sıra (Yunan polisi tarafından kaldırılan) Marasya bölgesinde başka bir göçmenin varlığı, Yunan makamlarının endişelerini artırarak, Dışişleri Bakanı Vekili Vassilis Kaskarelis ve Türk mevkidaşı Hakan Fidan’ı Salı gecesi telefonda konuşmaya sevk etti. Dışişleri Bakanlığı’nın resmi Twitter hesabından edinilen bilgiye göre, Türk meslektaşını yeni görevinden dolayı tebrik eden Kaskarelis, görüşmede yasadışı göç konusunun öne çıkarıldığını da sözlerine ekledi.

İlk iletişimler, Yunanistan adına Vatandaşları Koruma Bakanlığı ve Türkiye İçişleri Bakanlığı düzeyinde, Atina’dan Ankara’ya düşük düzeyde (operasyonel) yazılı bir taleple gerçekleştirildi.

Güvenilir kaynaklara göre, Türk yetkililerin sadece birkaç saat sonra mültecileri adacıktan çıkarmaya başlamasıyla birlikte, gelişmeleri hızlandıran iki bakan arasındaki iletişim oldu. Vatandaşları Koruma Bakanı olarak görev yapan Charalambos Lalousis, sınırlarda durumun 2020 baharına hiçbir şekilde benzemediğini söyledi. “Türkiye göç meselesini silahlandırmıyor” dedi. Meriç Nehri’nin seviyesinin düşük olduğu ve doğal bitki örtüsünün Yunan topraklarına girme girişimleri olgusunu desteklediği bir dönemdir” dedi.