ABD Başkanı Donald Trump’ın en mühim seçim vaatleri içinde yer edinen vergi reformunu bu yıl bitmeden imzalamasına fazla talih verilmiyor.
Başkan seçilmesinin üstünden bir yıl geçmesine karşın Kongre’nin onayı ihtiyaç duyulan hiçbir yasayı hayata geçiremeyen ABD Başkanı Trump, yaşamış olduğu hayal kırıklıklarını vergi reformuyla telafi etmek istiyor. Cumhuriyetçi Parti’nin gelecek yıl yapılacak ara seçimlerde göstereceği performans açısından da büyük ehemmiyet taşıyan vergi reformuna yönelik girişimler bilhassa son günlerde hız kazanmıştır.
Buna rağmen, Kongre’nin iki kanadında aralarında belirgin farklar bulunan iki ayrı tasarının hazırlanması yasama sürecinin uzama ihtimalini gündeme getirdi. ABD Temsilciler Meclisi ve Senato’daki Cumhuriyetçilerin hazırladıkları değişik tasarıların onaylanmasından sonrasında uzlaşma sürecini başlatarak tek bir yasa teklifi üstünde anlaşması gerekiyor.
Belirli kurallar çerçevesinde gerçekleştirilebilen uzlaşma uygulaması, vergi tasarısının ABD Senatosu’ndan 60 oy yerine 51 oyla, kısaca Demokratların desteğini almadan, geçebilmesini sağlayacak.
Öte taraftan, vergi reformuna yönelik ilk oylamanın bu hafta bitmeden yapılması planlansa da uzmanlar tasarılara yönelik uzlaşma sürecinin Noel tatiline girmeden sonuçlanmasının ihtimaller içinde olmadığını öngörüyor. Dolayısıyla, Trump’ın Beyaz Saray’daki ilk yılını vergi reformuyla taçlandırması zor olacağa benziyor.
– İki tasarı arasındaki uyuşmazlıklar
Cumhuriyetçilerin hazırladığı mevcut tasarılar içinde uzlaşmaya varmaları ihtiyaç duyulan altı değişik başlık bulunuyor.
İki tasarı içinde en belirgin uyuşmazlık; gelir vergisi dilimleri ve kurumsal vergi indirimlerinin zamanlamasında ortaya çıkıyor.
Senato’nun tasarısı, Beyaz Saray’ın istediğinin aksine kurumsal vergilerin yüzde 35’ten 20’ye, 2019’dan itibaren indirilmesini içeriyor.
Temsilciler Meclisi’nde oylanması beklenen tasarı ise söz mevzusu indirimin 2018’de başlamasını öngörmekte.
Cumhuriyetçi senatörlerin tasarısı, bireysel gelir vergisi oranlarının 7 ayrı dilimde (değişik gelir gruplarına nazaran yüzde 10, yüzde 12, yüzde 22.5, yüzde 25, yüzde 32,5, yüzde 35 ve yüzde 38,5 olmak suretiyle) kalmasını kapsıyor. ABD Temsilciler Meclisi’nde görüşülen yasa teklifi, bireysel gelir vergisi oranlarının, yüzde 12, 25, 35 ve 39,6 olmak suretiyle 4 dilime indirilmesini içeriyor.
Ülkede, mevcut durumda uygulanan bireysel gelir vergisi oranları yüzde 10, 15, 25, 28, 33, 35 ve yüzde 39,6. Beyaz Saray, gelir vergisi oranlarının sayısının azaltılmasına yönelik girişimleri vergi sistemini sadeleştireceği sebebi öne sürülerek desteklemişti.
Senato ve Temsilciler Meclisi’nin vergi tasarıları arasındaki bir öteki mühim farklılık mahalli vergileri ilgilendiriyor. Hem Senato’nun hem Temsilciler Meclisi’nin tasarısı, federal vergiye ek olarak ödenen mahalli vergilerin tamamen iptal edilmesini amaçlıyor.
Buna rağmen, Temsilciler Meclisi’nde görüşülen yasa teklifi ise eyaletlere ödenen gayrimenkul vergilerinin, federal gelir vergisinden kesilmesine 10 bin dolara kadar izin veriyor. Şu anda mahalli vergilerin federal gelir vergisinden düşülmesine yönelik herhangi bir limit bulunmuyor.
Diğer taraftan, ABD Temsilciler Meclisi’ndeki Cumhuriyetçilerin önergesi kalıtım vergisinin 2023 itibarıyla tamamen kaldırılmasını teklif ediyor. Senato’nun tasarısı ise kalıtım vergisinin sürmesini öngörüyor.
İki tasarı konut kredisi faizine yönelik vergi kesintileri mevzusunda da birbirinden ayrılıyor. Cumhuriyetçi senatörler, kıymeti 1 milyon dolara kadar olan ev alımlarına uygulanan mortgage faizi vergi indirimine dokunulmamasını hedeflerken, Temsilciler Meclisi’ndeki meslektaşları ilgili indirimin bir tek kıymeti 500 bin doların altında kalan evlere tanınmasına izin veriyor.
Ayrıca,Temsilciler Meclisi’ndeki Cumhuriyetçilerin tasarısı bazı tıbbi harcamaların gelir vergisinden düşülmesini önlemeyi hedefliyor. Senato’da görüşülen tasarı ise tıbbi kesintiler açısından herhangi bir değişim içermiyor.
– Orta sınıfı destekleyip desteklemeyeceği bilinmeyen
Vergi reformuna ilişkin bir öteki sual işareti ise vadedildiği benzer biçimde orta sınıfı destekleyip desteklemeyeceği…
Trump yönetimi ve Cumhuriyetçiler, en mühim hedeflerinin orta gelirli mükelleflerin vergi yükünü azaltmak bulunduğunu korumak için çaba sarfediyor.
Buna rağmen, bazı araştırmalar görüşülen vergi tasarılarının orta sınıftan ziyade en varlıklı Amerikalılara yarayacağına işaret ediyor.
Mesela, vergi alanındaki en etkili fikir kuruluşlarından Vergi Politikaları Merkezi’nin ABD Temsilciler Meclisi’nde görüşülen tasarıya yönelik analizlerine nazaran, ilgili yasa teklifinin mevcut haliyle yasalaşması halinde ülkedeki en varlıklı yüzde 1’lik kesim yüzde 22 daha azca vergi ödeyecek. Diğer gelir gruplarındaki mükelleflerin averaj vergi kazancı ise yüzde 1.5 ile sınırı olan duracak.
– “Asıl etkisi GSYH’deki artıştan kaynaklanacak”
AA muhabirinin mevzuyla ilgili sorularını yanıtlayan Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü Kıdemli Uzmanı Gary Hufbauer, ABD Temsilciler Meclisi ve Senato’da görüşülen tasarıların ülkedeki orta sınıfa vergi oranlarındaki değişimden ziyade büyümedeki artış yardımıyla yarar sağlayacağını söylemiş oldu.
Tartışmaların şu anda değişen vergi oranlarının değişik gelir gruplarını averaj ne kadar etkileyeceğine odaklandığını belirten Hufbauer, ”Vergi oranlarındaki değişikliklerin averaj tesiri, düzeltilmiş gelirin yüzde 1,3’ü civarında olacağından sınırı olan duracak” değerlendirmesini yapmış oldu.
Vergi reformunun orta sınıfa aslolan tesirinin gayri safi yurtiçi hasıladaki (GSYH) artıştan kaynaklanacağını belirten Hufbauer, şunları kaydetti:
“Vergi reformunun büyümeye yönelik etkileri tamamen kurumsal vergi indiriminden kaynaklanacak. Kongre Bütçe Ofisi, mevcut vergi sistemi değişmezse gelecek 10 yılda ortalama yüzde 1,8 reel büyüme öngörüyor. Önerilen yasa tasarısının ortalama büyüme oranını en az yüzde 2’ye, hatta belki yüzde 2,2’ye, yükseltmesi mümkün. Bu yıllık bazda küçük görünebilir ancak on yıl içinde biriken kazançlar büyük fark yaratacaktır.”
Cumhuriyetçilerin farklılıklara karşın konsensüse ulaşacağını düşünen Hufbauer, yasalaşan tasarının şu an Senato’da görüşülen önergeye daha yakın olacağını beyan etti.
Hufbauer, buna rağmen, vergi reformunun vadedildiği benzer biçimde yıl sonundan ilkin yasalaşmasını ihtimaller içinde görmediğini dile getirirken, “Vergi yasası için son oylamaların ocak ya da şubat ayında yapılması beni hiç şaşırtmaz. Vergi reformunun yıl sonundan önce yasalaşmasına ise yüzde 50’den az şans veriyorum.” dedi.
– “Fed’in faizleri daha agresif artırmasına neden olabilir”
Capital Economics’in ABD Ekonomisti Andrew Hunter da Cumhuriyetçilerin vergi reformunda makul ilerleme kaydetmesine karşın yasama sürecinin yıl sonundan ilkin tamamlamasının oldukça zor bulunduğunu beyan etti.
Kongre’de görüşülen tasarılar arasındaki uyuşmazlıkların giderilmesinde hemen hemen yol alınamadığını vurgulayan Hunter, “Nihai tasarının ABD Başkanı Donald Trump’ın imzasına sunulmasına daha uzun bir süre var. Yönetim vergi yasasını yıl sonuna kadar geçirme hedefinin çok hırslı olduğunu tecrübe edebilir” diye konuştu.
Hunter, tasarının Demokratların desteği olmadan yasalaşabilmesi için uzlaşma kurallarını taşıması gerektiğine dikkati çekerken, şu anda görüşülen iki tasarının da bütçe açığını artırmama maddesini karşılamadığının altını çizdi.
Buna rağmen, Cumhuriyetçilerin Kongre’den geçecek bir yasa tasarısı üstünde anlaşmalarını beklediğini belirten Hunter, “Vergi reformunun hayata gelecek yılın ilk aylarından önce geçeceğini düşünmüyorum.” dedi.
Yürürlüğe girecek vergi reformunun ilk aşamada gelir ve harcamaları artırarak büyümeyi yüzde 2,5’e çıkarmasını beklediğini dile getiren Hunter, “Büyümenin kısa vadede vergi reformunun etkisiyle hızlanması, Fed’in faizleri daha agresif şekilde artırmasına neden olabilir” uyarısında bulunmuş oldu.