Beykoz Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü ve Edirne Akademi Hocası Prof. Dr. Gülten Kaptan Ateşoğlu, toplumlarda işsizliğin mutsuzluğa neden olduğunu söyledi.
Edirne Belediyesi bünyesinde kurulan Edirne Akademi’nin bu haftaki konuğu Beykoz Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Gülten Kaptan Ateşoğlu oldu. Edirne Akademi’nin kadrosunda yer alan Prof. Dr. Ateşoğlu, Edirne Belediyesi personeline ‘Yetkin İletişim ve Verimli İş’ konusunda eğitim verdi.
Eğitimin açılış konuşmasını gerçekleştiren Edirne Akademi Hocası İletişim Sosyoloğu Doç. Dr. Serdar Taşçı, Edirne Akademi’nin çalışmaları hakkında katılımcıları bilgilendirdi.
Edirne’de olmaktan dolayı duyduğu mutluluğu dile getiren Prof. Dr. Gülten Kaptan Ateşoğlu, dünyanın artık üniversite eğitimlerinden sıyrılarak, Edirne Akademi’de olduğu gibi akademi eğitimlerine önem verdiğini söyledi. Akademi eğitimlerinin yaşamda kullanılacak bilgiler içerdiğini ifade eden getiren Prof. Dr. Ateşoğlu, Edirne Akademi’yi hayata geçiren Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan’a teşekkür ederek, Edirne Akademi’nin diğer illere örnek teşkil edeceğini belirtti.
Pazartesi sendromunu hemen hemen her bireyin yaşadığını ifade eden Prof. Dr. Ateşoğlu, pazartesinin istenmeyen bir gün olduğunu ifade etti. Kötü pazartesiyi, iyi pazartesiye çevirmenin yollarını da anlatan Prof. Dr. Ateşoğlu, “Pazartesi sendromu yaşamamak için hafta sonu tatilini kendinizi mutlu edecek bir şekilde geçirin. Hafta sonunuzda sadece ev işlerine değil, hobilerinize ve egzersize de yer ayırın. Bunlar sizi iyi hissettirecek ve pazartesiye daha da mutlu bir şekilde başlayacaksınız” diye konuştu.
İşini severek yapmanın önemine değinen Prof. Dr. Ateşoğlu, “Mutlu bir hayat için işini sevmek çok önemli. Konfüçyus diyor ki; ‘Bir saat mutlu olmak istiyorsan; şekerleme yap. Bir gün mutlu olmak istiyorsan, balık tut. Bir hafta mutlu olmak istiyorsan, tatile çık. Bir ay mutlu olmak istiyorsan, evlen. Bir ömür boyu mutlu olmak istiyorsan, işini sev’” dedi.
“İŞİNİZ İLE MUTLU YAŞAMIN ELİNDEN TUTUN”
İş yaşamındaki olumsuz eleştirinin ve öfkenin yüz mutluluğu bozacağını belirten Prof. Dr. Ateşoğlu, “Toplumlarda işsizlik, mutsuzluğa neden oluyor. İnsanın iş sahibi olması aynı zamanda bir kimliktir. Bunu bilmek bile işini sevmek için önemli bir nedendir. Ruhumuzun beslenmesi çok önemli. İşiniz ile mutlu yaşamın elinden tutabilirsiniz. Sağlığın tanımında aynı zamanda üretken olmak da vardır. Çok çalışmak, fazla mesai yapmak her zaman yorgunluk ve olumsuzluk anlamına gelmez. Çok çalışmak daha fazla üretmektir. Bazen işe tutku ve istekle sarılmak özel ve sosyal yaşamı dahi doygunlaştırabilir. Günümüz koşullarında iş yaşamında başarıya ulaşmak için sağlıklı iletişim kurmak kaçınılmaz bir kuraldır. Çalışanın kendi koşullarını iyileştirmesi iş verimini önemli noktada arttıracaktır” dedi.