Diyarbakır’da yaşanan olay akıllara durgunluk verdi. Kuzeninin eve geç geldiği için sinirlenen kadın, 26 yaşındaki kuzeninin beşinci kattan düşerek ölmesine neden oldu.

Döndü Çağlayan İstanbul Esenler’de yaşayan ailesiyle anlaşamadığı gerekçesiyle 2016 yılında onların yanından ayrılarak, Diyarbakır’da yalnız yaşayan kuzeni H.G. ile birlikte yaşamaya başladı. 17 Nisan 2016 tarihinde yaşanan bir olayda ise Döndü Çağlayan isimli genç kadın kuzeniyle birlikte yaşadıkları evin 5. katından düşerek yaşamını yitirdi. Genç kadının cenazesi ailesinin yaşadığı İstanbul’da defnedilirken, polis olayla alakalı bazı şüpheli noktalar tespit ederek soruşturma başlatmıştı. O dönem kuzen H.G., ifadesi alınarak tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.

Başlatılan soruşturma neticesinde, polis iki kuzen arasında sıkça anlaşmazlık yaşandığı bilgisine ulaştı. İki kuzen sürekli eve geç kalma nedeniyle kavga ediyordu. Bu bilginin üzerine giderek soruşturmayı derinleştiren ekipler, olayın yaşandığı gece de Döndü Çağlayan’ın daha önce olduğu gibi gecenin ilerleyen saatlerinde eve geldiğini öğrendi. İkili sabaha karşı saat 04:00 sularında yine aynı mevzu yüzünden tartışmaya başladı. Tartışma kızıştıkça ikili birbirini itmek suretiyle darp etti.

Aralarında çıkan tartışma iyice büyüyen kuzenlerden H.G, Çağlayan’ı kırık olduğunu bildiği halde pencereye doğru itekledi. Bunun üzerine dengesini kaybeden Çağlayan, kırık pencereden 5 kat aşağıya düşerek yaşamını yitirdi.

Kuzeninin ölümüne neden olan H.G. ifadesinde, “3 ay kadar önce İstanbul’da ikamet eden ailesinin yanından ayrılarak benimle yaşamaya başladı. İlk zamanlar iyi anlaşıyorduk ancak son zamanlarda eve çok geç gelmeye başlamıştı. Geç saatlerde eve geliyor üstelik eli kolu dolu oluyordu. Kendisinin parası olmamasına ve eve getirdiklerini alamayacak olmasına rağmen, arkadaşları tarafından hediye edildiğini söylediği bir takım eşyalarla eve geliyordu. Bu durumdan rahatsızdım. kendisini defalarca uyardım. Böyle devam edecekse evimden gitmesini söyledi. Ancak Döndü beni dinlemedi. Eve çok geç saatlerde gelmeye devam etti. Son zamanlarda bu sebepten çok fazla tartışıyorduk. O gece de sabaha karşı eve geldi. Alkollüydü, uyuyordum, odama gelerek saçımı çekti. Ben de onu saçından tutarak kapı dışarı etmek istedim. Onu evden çıkardım ancak bağıra bağıra küfür ediyordu. Kapıyı tekrar açarak, komşulara rezil olmamak adına kendisini içeri almak istedi. O bana saldırdı. Çıkan arbede de ikimiz de merdivenlerden düştük. Kendime geldiğimde döndü etrafta değildi. Pencereden düştüğünü görünce hemen yardım istedi.” şeklinde konuştu.

Olayla alakalı savunmayı değerlendiren savcı, olay yerinde yapılan keşifte toplanan verilerde, söz konusu mahalde yuvarlanma sonucu düşmeye engel olacak olan, merdiven bitiminde bir beton blok olduğuna dikkat çekerek, “Sanığın maktulle beraber yuvarlanarak düştüklerini iddia ettiği merdivenlerin bitiminde 30 cm boyunda bir beton blok bulunmaktadır. Olayın anlatıldığı gibi cereyan etmesi halinde maktul yuvarlanma sonucu bu bloğa takılacak ve düşmesi engellenecektir. Sanığın olayın sonucunda oluşabilecek düşmeyi önceden tahmin ederek kasten maktulü camdan düşmesi için ittiği yapılan keşifte toplanan bilgiler ışığında düşünülmektedir. Maktulün kanında rastlanan alkol ile, sanığın olayı tahrik altında işlemiş olabileceği kanaatine varılmasına karşın, sanığın sonuçlarını öngörerek suçu olası kasıtla işlediği değerlendirilmiştir.” dedi.

Kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık H.G.’yi ’taksirle ölüme neden olma’ suçundan 4 yıl hapis cezasına çarptırdı. Sanığın geçmişi, suça eğilimli kişiliği, olumsuz ilişkileri, fiilden sonraki davranışları ve cezanın geleceği üzerindeki olası etkilerini dikkate alan mahkeme, ceza oranında iyi hal indirimi yapmadı.

Gerekçeli kararda ise mahkeme heyeti, olası kasıtla adam öldürme suçundan dava açıldığını belirterek, “Toplanan veriler ışığında, sanık ile maktül arasında kişiyi öldürmeye kastedecek derecede bir husumet bulunmadığı kanısına varılmıştır.” dendi. Mahkeme heyetinin vermiş olduğu kararda kuzen H.G.’nin Döndü Çağlayan’ı bilerek ve isteyerek öldürmeye kastetmediği sonucuna varıldığı belirtildi. “Sanık savunmasında merdivenden birlikte düştüklerini ve düşme sonucunda merdiven boşluğunda bulunan pencereden maktülün düştüğünü iddia etse de, olayın bu şekilde gerçekleşmediği yapılan keşifte toplanan veriler ışığında anlaşılmıştır. Söz konusu olayda merdiven başında bulunan beton blok, yuvarlanma sonucu düşmeyi engelleyecek niteliktedir. Bu durumda boğuşmanın merdiven boşluğunda da devam ettiği kanısına varılmıştır. Sanığın, maktulün camdan düşmesi olasılığını görmüş olması, buna rağmen merdiven boşluğunda boğuşmaya devam etmesinden dolayı, suçun taksirle adam öldürme kapsamına alınmasına karar verilmiştir.” dendi.