Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, Milli İstihdam Seferberliği toplantısının ardından AK Parti İl Danışma Meclisi toplantısında konuştu.

Ülkenin hiçbir dağında hiçbir noktasında devletin meşru silahlı gücünün dışında bir silahlı güç bulunamayacağına vurgu yapan Işık, “Buna hiçbir devletin müsaade etmesini kimse bekleyemez. Bu noktada terörle mücadelemiz yoğun şekilde sürüyor.” dedi. Işık, bunu yaparken masum, sivil insanların zerre kadar zarar görmemesine dikkat ettiklerini belirtti.

Teröristlerle normal insanları birbirinden ayırdıklarını, 90’lı yıllarda düşülen hataya düşmediklerini dile getiren Işık, terörle mücadele ederken aynı zamanda bölgenin her alanda kalkınması için de çaba gösterdiklerini söyledi.

“HDP’ye kırmızı kartı göstereceksiniz”

Türkiye’nin ve bölgenin potansiyellerini harekete geçirdiklerini, teröre teslim olmadıkları, Muş‘a giden insan “terör bölgesine gidiyor” diye bir algıyı yıktıkları için bunu yapabildiklerini aktaran Işık, “Terör örgütünün sözcülüğüne soyunanların Muş’ta nasıl ders aldığını gördük. 7 Haziran’da halkın sorunları çözmesi için kendine oy verdiği kişilerin, sorunlarla ilgilenmekten ziyade terör örgütünün sözcülüğüne soyunmalarının bölgede nasıl tepki oluşturduğunu 16 Nisan’da sandıkta gördük. Şimdi kıvranıyorlar. Halk size provokasyon yapasınız diye oy vermedi, sorunlarla ilgilenin diye oy verdi. Ne yaptınız, terörist cenazesine koşuyorsunuz, halkın meseleleri nerede. Halk da size, HDP’ye sarı kartı gösterdi. İnşallah ilk seçimde kırmızı kartı da göstereceksiniz buna inanıyorum.” ifadelerini kullandı.

AK Parti-MHP ittifakı

Bölgede bu kadar büyük sıkıntıların yaşandığı bir ortamda AK Parti olarak MHP ile bir ittifak çalışması başlattıklarını anımsatan Işık, şöyle konuştu:

“Bu ittifak milli ve yerli olanlarla bir araya gelme, Türkiye’nin gücünü tahkim etme, içerideki yardımlaşmasını en yüksek seviyeye çıkararak bölgesel gelişmeler konusunda Türkiye’nin en fazla söz hakkı elde etmesi için yapılıyor. Bu ittifak kesinlikle milli olan tüm güçlere açıktır. Milli ve yerli olan kim varsa bu ittifakın içinde bulunabilir. Hedefimiz bu sıkıntılı süreçte Türkiye’nin duruşunun çok daha bir ve beraberlik içinde güçlü olmasını sağlamak. Bu çalışmalarımızı özellikle bölgenin bir takım hesaplara kurban gitmemesi için önemli ve elzem görüyoruz. Bölgenin aslında huzuru ve sükunu için yapılması gereken çalışmaların bir parçası olarak görüyoruz. İnanıyorum bu ittifak bizim gücümüze güç katacaktır. Bu noktada yapacağımız her çalışma bölgenin huzuruna ve gelişmesine katkı sağlayacak.”