Bugünkü konuğumuz, gayrimenkul sektöründe son dönemlerde adından en çok bahsettiren gayrimenkul danışmanı Ramazan Sakallı. Hoş geldiniz Ramazan Bey. İlk olarak bu başarının sırrı nedir? Neden insanlar sizinle çalışmak istiyor ve bütün büyük portföylerde neden sizin brandalarınız var?
Aslında bu sorunun cevabı çok zor değil. Basitçe araştırma yapan biri şu farkı görür: Biz sadece mülkleri internet sitelerinde ilana koymakla yetinmiyoruz. Her mülk için ayrı bir dijital satış pazarlama stratejisi oluşturuyoruz. Bunun için ciddi kafa yoruyoruz çünkü artık branda asıp ilan sitelerine girmeyi herkes yapabilir hatta mülk sahipleri kendileri bile yapabilir. Bunun için bir danışmana ihtiyaç yok. Danışman demek kendisine danışılan demek. Sizin ortaya bir katma değer koymanız gerekir ki aldığınız parayı hak edin. Peki biz ne yapıyoruz? Bizler öncelikle Google, Facebook, İnstegram gibi sosyal medya alanlarını ve interneti kullanıyoruz. Günümüzde insanlar bir mülk alacağı zaman mutlaka internette araştırıyor. İşte bu araştırma esnasında da internete dijital ayak izini bırakmış oluyor. Bu kişi ne yapmış, hangi bölgeleri araştırmış, hangi sözcüklerle araştırmış… İşte biz sahip olduğumuz teknoloji ile bu ayak izlerini görebiliyoruz. Bu doğrultuda mülklerin internette bulunabilmesini sağlıyoruz ve bunu sadece ilan siteleri, internet siteleri aracılığıyla yapmıyoruz;dijital pazarlama stratejilerimizle bunu yapıyoruz. İnsanlar da işte bu yüzden bize teveccüh gösteriyor. Bu yola çıkarken başlarda bunu anlatmak da zorlandık elbette ama geldiğimiz noktada herkes bizi tanıyor ve hatta bu sebeple de bizi tercih ediyor.
Sizinle ilgili başka merak uyandıran bir soru da gayrimenkul danışman sayınız. Ofisiniz bir hayli kalabalık. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
Gayrimenkul danışmanlığı konusu apayrı bir konu. Şöyle düşünün. Siz sektöre adım atmak istediğinizde tabi ki doğal olarak En iyi ofisle çalışmak, o işi en iyi yapanların bilgi, birikim ve deneyimlerinden yararlanmak istersiniz. Baktığımızda Denizli’de çalışabileceğiniz çok fazla gayrimenkul ofisi danışmanlık firması var ancak işin gerçeği, mesleğe yeni adım atmış bir danışman yeni şeyleri nerede öğrenebileceğini araştırıyor. Herhangi bir gayrimenkul ofisine gittiğinde ilan sitesine ilanı gir, brandanı as şeklinde bizim konvensiyonel pazarlama dediğimiz gerçekte çok da satışa etkisi olmayan geleneksel pazarlama tekniklerini görüyor. Danışmanlar, günümüzde yeni nesil pazarlamayı, dijital teknikleri öğrenebileceği hatta bir gayrimenkul danışmanı olmanın yanında bir reklam ajansı gibi nasıl çalışabileceğini öğretecek firma arayışında. Bu anlamda da -mütevazılık yapmayacağım hiç- Denizli’de gidebileceği nadir ofislerdeniz ve hatta tek ofisiz diyebilirim.
Danışman alırken siz nelere dikkat ediyorsunuz?
Öncelikle gayrimenkul danışmanlarımızla vizyonumuzun, misyonumuzun örtüşmesini istiyoruz ve bunun kontrolünü yapıyoruz. Bu anlamda eğitime açık, yeniliklere, yeni şeyler öğrenmeye hevesli danışmanları tercih ediyoruz. Bizim için bir danışmanın çevresinin geniş olması, çok mülk satması, portföyünün geniş olması gibi kriterlerin değeri yok. Bizim için asıl değerli olan gayrimenkul danışmanlarımızın eğitime verdikleri önem. Yeni başlayan bir gayrimenkul danışmanı sektörde farkını aldığı eğitimlerle ortaya koyar. Dijitali ne kadar kullanıyor ya da öğrenmeye hevesli mi meraklı mı gibi kriterler baz aldığımız en önemli noktalar diyebilirim.
Peki Ramazan Bey ünlü isimlerle çalıştığınızı, onlara danışmanlık yaptığınızı da biliyoruz. Bu durumun zorlukları neler?
Eğer işinizi severek yapıyorsanız inanın zorluk diye bir şey yok. O insanlar sizi araştırarak tavsiyelerle buluyorlar. Benim açımdan hiçbir zorluğu yok diyebilirim. Yeter ki işinizi doğru düzgün yapın. Kaldı ki yaptığınız ilk üç beş işten sonra farkınız ortaya konmuş oluyor. Bu farktan ötürü tercih edilmek ayrıca insana gurur veriyor. Çoğu insan ünlülerin egosundan yakınır. Benim şahsen tartışmaya girdiğim ya da ego savaşı yaşadığım bir ünlü olmadı. Bunun nedeni bana danışanlar ister ünlü ister herhangi bir vatandaş olsun kihepsi de benim için çok değerlidir önceden nasıl bir hizmet alacağını bilerek gelir ve hiçbir sürprizle de karşılaşmadan hizmetini alır. Böylece benim de bana danışanların da içi rahat bir şekilde çalışmamızı tamamlarız. Kısaca şahsen ben hiçbir zorluğunu görmedim. İşini dört dörtlük yapan kimsenin de bir zorlukla karşılaşacağını sanmam. Şunu da eklemek isterim: Hiçbir zaman “oldum” demedim. Sürekli işimi bir adım öteye götürmenin peşindeyim. Hep daha mükemmelin, hep bilginin peşinde oldum. Bu da bana çok büyük bir avantaj sağladı. Bugün sektörde buralardaysam bunun yegane sebebi budur.
Bağlı bulunduğunuz markada kurumsal satışta 250 ofis arasında 1. oldunuz. Bunun sırrını öğrenebilir miyiz?
Kurumsal satışta Türkiye şampiyonu olmamızın tek bir sırrı vardı: Kurumlarla biz aynı dili konuşuyoruz. Onlar satış sürecinde sürprizle karşılaşmak istemiyor, biz de onlara verdiğimiz bütün taahhütleri yerine getiriyoruz. Mülklerin bütün pazarlama faaliyetlerini yapıyoruz. Yani herhangi bir kurum bize geldiğinde biliyor ki verdiğimiz bütün pazarlama sözlerinin hepsi tutulacak. Bu bağlamda mülkün ekspertizinin doğru yapılmasından pazarlama stratejilerinin oluşturulmasına kadar hem konvensiyonel pazarlama stratejilerini hem dijital pazarlama stratejilerini kapsayanbütün sözlerimizi en ince detayına kadar, eksiksiz yerine getiriyoruz. Bunun neticesinde de çok kuvvetli ihtimalle o mülk zaten verdiğimiz tarihler arasında satılmış oluyor. Biz de kurumsal bir firmayız. Bize gelenler de kurumsal firma işte burada zaten ortak dil devreye girmiş oluyor.
Peki sektöre yeni girecek danışman adaylarına neler tavsiye edersiniz?
Bu soru o kadar geniş kapsamlı bir soru ki… İlk tavsiye edeceğim nokta bu iş danışmanların kendi işi. Kendilerini bir ofis çalışanı gibi görmesinler. Onlar bir iş adamı, kendi işlerinin patronu. Öncelikle bunu özümsesinler. Çalışacakları ofisin fiziki şartlarından tutun da ofisteki brokere kadar çok iyi araştırsınlar. Yine başka bir husus hizmet bedeli paylaşım oranı. Bazen görüyorum, duyuyorum ve çok üzülüyorum. Bazı ofisler çok yüksek hizmet bedeli paylaşım oranı veriyor ama asıl can alıcı nokta burada şu: Hangi portföyün yüzde kaçı veya kaç satıştan elde edecekleri yüzde çok önemli. Ofisin sirkülasyonu çok önemli. Bir ofis size %80 teklif ediyor olabilir ama şuna dikkat edin orda 1 ayda 1 satış yapma ihtimaliniz varken diğer bir ofiste alacağınız %30 payla ayda 10 satış yaparsınızve kazancınız çok daha fazla olur. Bu hesabı mutlaka yapsınlar. Bunun yanında bir diğer önemli husus bağlı bulunduğunuz broker ne kadar yeterli yetkinliğe sahip, dijitalle arası nasıl bunlar kesinlikle sorgulanması gereken hususlar. Yine bunun yanında danışman o ofisten ne öğrenebilir; orda çalışmak danışmana neler katabilir? Yani sadece kendini öven bir brokerle mi yoksa öğreticiliği çok fazla, sizi günümüz teknolojilerine uygun yetiştirebilme potansiyelinde sahip, yeni nesil pazarlama stratejilerini size öğretebilecek bir broker le mi çalışmak doğru olur? İşte bu soruları kendilerine çok iyi sorsunlar. Unutmayın her işi piyasada çok daha ucuza yapan birileri her zaman bulunur. Bu her sektörde böyledir ama burada baz alınması gereken durum ucuzluk değil kalitedir. Yani x ofisi daha çok pay veriyor hadi orda çalışalımdan çok daha derin, enine boyuna çok çok iyi araştırılarak karar verilmesi gereken bir konu bu. Yani kısaca toparlayacak olursak ofis seçiminde en önemli husus ofisin eğitimi, dijitale olan yatkınlığı, size dijital pazarlama unsurlarını öğretmesi , strateji oluşturmayı öğretmesidir diyebiliriz.
Ramazan Bey bizi kırmayıp röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederiz. Sayenizde sektöre bambaşka bir açıdan baktık. İyi ki bütün birikimimizi harcayarak aldığımız ya da sattığımız mülklerimizi emanet edeceğimiz uzmanlar var dedirttiniz bize. Tekrar teşekkürler.
Rica ederim ne demek. Ben teşekkür derim.